Köyde oldukça güçlü ve tam bir dayanışma temeline dayalı sosyal bir yaşam hakimdi. Köyle ilgili tüm meseleler imece yoluyla halledilir yada münferiden nöbetle yapılırdı. Düğün veya cenaze gibi olaylar köyün tamamını ilgilendiren olaylardır.
Köye gelen misafirler misafirhanede ağırlanır yemek ihtiyaçları köylü tarafından sırayla karşılanır tüm bu işleri de Kizir takip ederdi. Köyün sahip olduğu geniş arazi ve otlaklar sırasıyla kontrol edilir, dağ nöbetine gidenler çevre köylerin davarlarının köyün otlaklarına yayılmasını önler, gerektiğinde çobana yardımcı olmak için davar nöbeti konurdu.
Köy halkı köyle ilgili tüm meselelerde göstermiş olduğu tek vücut olma yeteneği, sonuna dek inatla meselelerine sahip çıkma özellikleri ile çevrede birlik ve beraberlik timsali haline gelmiş tüm bu özellikleri ile diğer köyler arasında haklı bir şöhrete sahip kültürlü bir köydür. Köyün kasaba ile irtibatı eskiden Fırat üstünde çalışan kayıkla sağlanırdı. Mayıs ayında Fırat’ın iyice kabarmasıyla ulaşın oldukça zorlaşırdı. Zaman zaman akıntının etkisiyle kayık hayli aşağıya sürüklenirdi. Nitekim 1945 de böyle bir olay sırasında karşıya yüzerek geçmeye çalışan Mevlüt Fırat hayatını kaybetmiş yine bu çalışmalar sırasında apat bağlayarak karşıya geçmeye çalışan Hacı Eryılmaz, Nuri Eryılmaz ve Ömer Aksoy kilo-metrelerce sürüklendikten sonra kurtulabilmişlerdir. 1955 den sonra yapılan köprü ulaşımı kolaylaştırmışsa da 1970 ler de dolan Keban barajı nedeniyle köprü su altında kalınca ulaşım yeniden sandal ve motorla yapılmaya başlanmıştır.
Köyde kahvehane yoktur. Bilhassa kış aylarında komşuları bir araya getirmek için oda sırası konurdu. Oda sırasına katılan köylü sayısı kış aylarının gün sayısına bölünerek her katılımcının alacağı gün b elirlenmiş olurdu. Odanın ısınması, çay servisi gibi tüm metler oda sahibi tarafından karşılanır tüm komşular burada ağırlanır ve nöbetin son günü mevlüt okunarak sıra el değiştirirdi. Köy halkının en büyük eğlenceleri kış aylarında odalarda yapılan herfeneler, baharda kırda oğlak yemeler, topluca yapılan sürek avları ve akabinde oda da düzenlenen yemekli eğlentiler ve davul zurna eşliğinde çekilen halaylardı.
Köyde dini bayramlarda oldukça zevkli geçerdi. Arife gününden hazırlıklar başlardı. İki mahalle tatlı bir yarışma içine girerlerdi. Gılistikler yapılır damlara öbek öbek gazla karıştırılmış küller dizilir ve gece yarısı bu küller ateşlenirdi. Peyler ve Çat mahallesi bu işlerde biraz ustadır. Mahallenin ortasında Yusufgillerin damına ip gerilir ve bu ipe fenerler asılırdı. Mahalleli çoluk çocuk tüm erkekler dam toplanır sabaha kadar temcit verilirdi. Camii Kebir mahallesi de buna cami önünde yaktıkları ateşle karşılık vermeye çalışırdı. Sabah bayram namazından sonra köyün tüm evleri tek tek gezilerek bayramlaşılırdı.
Köyün Cumhuriyetten evvel 3 sınıfla tedrisata başlamış tarihi bir okulu mevcuttur. 1940 dan sonar 5 sınıfa çıkarılmıştır ve o yıllarda 60 civarında mevcudu vardır. tahsile çok önem veren okulda okur yazar oranı oldukça yüksektir. Köy toplumu evveliyatında birçok paşa hatta vezir çıkarmıştır. Bunlar küçük Ali Paşa, Satırcı Mustafa Paşa, Cemal Paşa ve vezir Ahmet dir. Bu 4 tuğlu devlet adamına izafeten köyün Hüdü olan ismi TUĞLUolarak değiştirildi.